Tam Öğrenme Modeli
Bilirkişi Eğitim Kurumlarında “Öğrenemeyen öğrenci yoktur.” yaklaşımından hareket edilerek her öğrenci için “tam öğrenme” amaçlanır.
Bloom; tarafından geliştirilen tam öğrenme modeli öğrenme sürecinde rol oynayan bütün ögeleri, öğrencilerin en etkili ve verimli öğrenme düzeyine ulaşması için sistemli olarak bir araya getiren yaklaşımdır. Bloom, “İşin başından beri olumlu öğrenme koşulları sağlanmış ise
dünyada herhangi belli bir kişinin öğrenebileceği her şeyi hemen hemen herkes öğrenebilir.” düşüncesine dayalı olarak modelini geliştirmiştir.
Belirleyici etkenler olan öğrencinin öğrenme özgeçmişi ve öğretim hizmetinin niteliğinin uygun hâle getirilmesi durumunda öğrenciler arasındaki farklılıkların giderilmesinin ve öğrenme ortamındaki öğrencilerin en azından %95’inin, öğretilenlerin çoğunu öğrenerek en başarılı öğrenciler düzeyine gelmelerinin mümkün olacağını, diğer bir deyişle tam öğrenmenin gerçekleşebileceğini öne sürmektedir.
Bilirkişi Eğitim Kurumlarında tam öğrenme modelinde derse başlamadan önce öğrencide var olan potansiyel belirlenir, öğretim bu nitelikler göz önünde bulundurularak düzenlenir. Fiziki ortamdan, öğretmen kadrosuna, sınıf donanımından, eğitim sistemine kadar her nokta tam öğrenme modeline göre işlerlik kazandırılır.
Bilirkişi Eğitim Kurumlarında öğrenciler arasında eleyicilik ve seçicilik yapılmadan öğrencilere uygun öğrenme yöntemi ve imkânı sağlanırsa her öğrencinin başarılı olabileceğine inanılır. Derslere ilk başladığında öğrencinin bilişsel ve duyuşsal düzeyi önemli olmakla birlikte her öğrencinin bireysel başarısının artması için ayrı bir çaba gösterilir.
Bilirkişi Eğitim Kurumlarında çağın ihtiyacını karşılayan teknolojik yenilikler, ders içeriklerinden, öğrenci takibine kadar eğitim süreçlerinin her safhasında kullanılır. Özellikle dersler akıllı tahtada ve projeksiyon cihazlarının yardımıyla da daha verimli bir şekilde işlenir.
Bilirkişi Eğitim Kurumlarında bu anlayışa destek olacak uzaktan eğitim adına da birçok teknolojik uygulama kullanılmaktadır: zoom, skype, google meet, adobe connect vb.
Tam Öğrenme Modeli Değişkenleri
Bloom, tam öğrenme modelinin ana değişkenlerini, öğrenci nitelikleri, öğretim hizmetinin niteliği ve öğrenme ürünleri olarak belirlemiştir.
1- Öğrenci Niteliği
Öğrenci nitelikleri, olarak ele alınan giriş davranışları, bilişsel iş davranışlarını ve duyuşsal giriş özelliklerini kapsamaktadır. Bilişsel giriş davranışları, okuduğunu anlama ve dili kullanma gücü
gibi tüm öğrenmelerde gerekli olan genel bilişsel giriş davranışları ve belli bir öğrenme ünitesindeki yeni davranışların öğrenilmesini olanaklı kılan ya da kolaylaştıran ön öğrenmeleri içermektedir. Öğrenme-öğretme kuram ve modellerinin ortaya koyduğu “her yeni öğrenmenin kendinden önceki öğrenmelere dayalı, kendinden sonrakileri hazırlayıcı olması”, tam öğrenmenin sağlanabilmesi için öğretme-öğrenme sürecinin başında eksik olan bilişsel giriş davranışlarının tamamlanmasını gerekli kılmaktadır. Öğrencilerin başarılarındaki değişkenliğin % 50’sini açıklama gücünde olan bilişsel giriş davranışlarının tam olması, aşamalı dizilerde yer alan diğer ünitelerdeki davranışların öğrenilmesini hem olanaklı kılacak hem de kolaylaştıracaktır.
Giriş davranışlarının bir grubu da duyuşsal giriş özellikleridir. Başarıdaki değişkenliğin % 25’ini açıklama gücünde olan duyuşsal giriş özelikleri, öğrencinin öğrenme ünitesine karşı, ilgisi, tutumu ve akademik benlik kavramını kapsamaktadır. Duyuşsal giriş özellikleri; arasında başarıyı belirlemede en yüksek etkiye sahip akademik benlik kavramı öğrencinin öğrenme özgeçmişine dayalı olarak, hedeflerle tutarlı öğrenme düzeyine ulaşıp ulaşamayacağına ilişkin kendini algılayış tarzıdır. Benzer giriş davranışlarıyla öğretme-öğrenme sürecine giren öğrencilerden başarısızlığa uğrayanların akademik benlik kavramlarının olumsuzlaştığı ve öğrenme düzeylerinin düştüğü; başarı ile karşılaşan gruptakilerin ise akademik benlik kavramlarının olumlu hale geldiği ve başarı düzeylerinin de yükseldiği gözlenmektedir. Duyuşsal giriş özelliklerini öğretme-öğrenme sürecinde olumlu duruma getirmek için öğrencinin başarılı olma gereksinimini karşılamak gerekmektedir. Bu amaçla da her öğrencinin bireysel hızına uygun olarak çeşitli öğretme-öğrenme yolları ile öğrenmesini sağlamak, dolayısıyla eğitim sistemini eleyicilik ve seçicilikten kurtarmak gerekmektedir.
2- Öğretim Hizmetlerinin Niteliği
Bloom’un tam öğrenme modelinin ana değişkenlerinden bir diğeri de öğretim hizmetinin niteliğidir. Öğretim hizmetinin niteliğini büyük ölçüde dört öge belirlemektedir. Bunlar ipuçları, öğrenci katılımı, pekiştirme, dönüt ve düzeltmedir.
İpuçları; öğrenme sürecinde öğrenciye, neyi öğrenebileceğini, bunları öğrenirken ne yapacağını anlatmak için kullanılan mesajların tümü olarak tanımlanmaktadır. Sorular, yönergeler, örnekler, kaynak kitaplar, numune ve modeller, vurgular, grafik, şema ve haritalar, beden dili kullanılarak iletilen mesajlar ipuçlarıdır. İpuçlarının öğrenmede etkili olabilmesi için, öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerine ve öğrenme yollarına uygun, anlamlı, güçlü olması gerekmektedir.
Öğretim hizmeti niteliğinin en iyi göstergesi olan katılma ögesi ise öğrencinin istendik davranışı kazanması için kendisine sağlanan ipuçları ile belli bir düzeyde etkileşimde bulunmasıdır. Katılımı iç ve dış koşullar etkiler. İç koşullar; öğrencinin dikkatini, güdüleme düzeyi ve hazır bulunuşluk özelliklerini kapsar. Dış koşullar; öğretim ortamının özellikleri ve değişkenleridir.
Katılma olmadan öğrenme gerçekleşemeyeceğine göre, öğrenme düzeyini yükseltebilmek için öğretme-öğrenme ortamındaki ipuçlarını pekiştireçleri diğer dış koşulları, öğrencilerin bilişsel giriş davranışlarına, duyuşsal giriş özelliklerine, sosyokültürel düzeylerine uygun olarak düzenlemek gerekmektedir.
Bir davranışın olma sıklığını artıran uyarıcılara pekiştireç, bu uyarıcıların verilmesi işlemine de pekiştirme denir. Pekiştirmeler öğrencilerin gelişim özelliklerine uygun ve ihtiyaçları doğrultusunda çeşitli olmalıdır.
Öğretim hizmeti niteliğini ve öğrenme düzeyini belirleyen en önemli öge ise dönüt (feedback) ve düzeltmedir. Dönüt; öğrencinin gösterdiği davranışın doğru olup olmadığının, eksik ve yanlışlarının bildirilmesidir. Düzeltme, yanlışların düzeltilmesi ve eksiklerin giderilmesidir. Toplu öğretme- öğrenme ortamında her öğrenci ile etkileşim düzeyi eşit olmadığı gibi ipuçları, katılma ve pekiştirme ne kadar etkili bir şekilde kullanılırsa kullanılsın bunlar, her öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyine göre anlam kazanacağından öğrenme ürünlerinde değişkenlik gözlenebilecektir.
3- Öğrenme Ürünleri
Öğrenmelerin düzeyi, öğrencinin başarısıyla belirlenir. Yani öğretimin sonunda öğrenme hızındaki artış, gelişen duyuşsal özellikler ve beceriler, bilişsel başarı öğrenme ürünlerini oluşturur ve öğrenme ürünü, tam öğrenmenin gerçekleşip gerçekleşmediğinin göstergesidir.
Bazı öğrencilerin öğrenmesi için uygun olan ipuçları bazıları için uygun olmayabilecek; bir öğrenci için yeterli olan katılma miktarı, bir diğeri için yetersiz kalabilecek; bir öğrenci için çok etkili olan pekiştirme tür ve zamanı diğeri için uygun olmayabilecektir. Tam öğrenmede “bir birim öğrenilmeden diğerine geçilmez” ilkesi gereği her birimin sonunda eksik veya yanlış öğrenmeler varsa bunları belirleyip tamamlamak amacıyla izleme testleri kullanılır. Öğrencilerin ünitede yer alan davranışlardan hangilerini tam, hangilerini yetersiz öğrendiklerini ya da hiç öğrenemediklerini ünite sonunda izleme testleriyle belirleyerek öğrencilere duyurmak gerekmektedir. Böylece, öğrenme sonuçlarına ilişkin elde edilen bilgi, her öğrencinin eksik davranışını tamamlama ve yanlış davranışlarını düzeltme çalışmalarına yol göstermektedir. Bu istemlerin sonucu olarak bir öğrenme ünitesindeki davranışlar tam olarak öğrenildikten sonra diğer bir öğrenme ünitesine geçilmekte ve aşamalı dizilerde yer alan ünitelerin giriş davranışları da tam öğrenilmektedir. Dolayısıyla her aşamalı öğrenme ünitesi, bir önceki öğrenme ünitesinden daha kısa sürede öğrenilmektedir. Öğrenme zamanındaki bu düşme, özellikle yavaş yavaş öğrenen öğrencilerde dikkati çekmektedir. Tam öğrenmenin önemli sorumluluklarından biri de düşük yetenekli öğrencilerin “öğrenme”yi öğrenmelerini sağlamak olarak görülmektedir.
Tam Öğrenme Modelinin Temel İlkeleri
- Öğrencilere planlı öğretim ve olumlu öğrenme koşulları sağlanmalıdır.
- Yeterli zaman ayrılmalıdır.
- İpucu, pekiştirme, dönüt ve düzeltme verilmelidir.
- Öğrenci katılımı sağlanmalıdır. Tam öğrenme ölçütü belirlenmelidir.
- Bir ünite öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.
Tam Öğrenme Modelinin Olumlu Yönleri
- Her öğrenci kesin başarı kazandığı için, öğrencinin kendine güveni ve saygısı artmaktadır.
- Öğrencinin öğrenme ihtiyacını merkeze alan bireyselleştirilmiş öğrenme yaklaşımıdır. Her öğrenciye ihtiyacı olduğu kadar zaman tanındığı için, eğitimde fırsat eşitliğinin uygulanmasına yardımcı olmaktadır.
- Öğrenme görevlerinin (öğretmenin hedeflerinin ve uygulamanın ayrıntılı olarak planlanması), öğretmenin ne yapacağını önceden bilmesini sağlar. Bu nedenle öğretmenin başarısı artar.
Tam Öğrenme Modelinin Uygulanması
- Hazırlık Aşaması: Ünite, konu, hedef-davranışlar, kazanımlar belirlenir.
- Uygulama Aşaması: Yeni hedef ve davranışların kazandırılması için öğretim etkinliklerini planlanır ve uygulanır.
- Değerlendirme Aşaması: Ünitenin hedef-davranışları gerçekleştirildikten sonra izlemeye yönelik değerlendirme yapılır. Tüm hedef-davranışları yoklayan sorular sormaya dikkat edilir. En az %70’lik tam öğrenme ölçütüne göre öğrencilerin düzeylerini değerlendirilir.
- Tamamlama Aşaması: Tam öğrenme standardına ulaşamayan öğrenciler için ilave öğretim etkinlikleri planlanır.